Sabah kahvaltımızı uygun bir tesiste aldıktan sonra,  UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Bergama’ ya ulaşıyoruz. Gezimize önce, antik çağın bilinen en eski iyileştirme merkezlerinden birisi olan, eczacılık ilminin ilk temellerinin atıldığı ve şifa tanrısı Asklepios’a adanan Asklepion ile başlıyoruz. Rehberimiz eşliğinde yapacağımız ziyaret esnasında burada bulunan hastalara uygulanan tedavi yöntemleri ve iyileşme kürleri hakkında detaylı bilgi sahibi olacağız. Asklepion gezimizi tamamladıktan sonra Pergamon Antik Kenti ziyaretimizi gerçekleştirmek üzere “yukarı şehir” anlamına gelen Akropol’e gidiyoruz. Yapacağımız kısa yolculuk esnasında Bergama’nın en eski yerleşim bölgesi olarak Akropol eteklerinde yer alan Osmanlı dönemi yapıları Hoca Sinan Camii ve Hacı Hekim Hamamı’nı görüyoruz. Ardından, Hristiyanlık için kutsal kabul edlien “Yedi Kilise”den birisi olan ve adını inşasında kullanılan yapı taşının renginden alan Kızılavlu’ yu panaromik  olarak görerek bizleri Akropole çıkartacak olan teleferik istasyonuna ulaşıyoruz. Kısa bir teleferik yolculuğu ardından, Roma öncesi döneme ait saray ve su sarnıçları gibi Helenistik kalıntıların yanı sıra, kentin tepesine bir taç gibi yerleştirilmiş olan Trajan Tapınağı’nı, parşömen kağıdının ilk kez kullanıldığı, İskenderiye’den sonra dünyanın ikinci büyük kütüphanesini, antik dünyanın en dik tiyatrolarından biri olan Bergama Tiyatrosunu geziyor ve Helenistik çağın en ünlü heykeltıraşlık eserlerinden biri olup bugün orjinalinin Berlin Pergamon Müzesinde sergilendiği Zeus Sunağı’ nın bulunduğu yerde, hüzünlü hikayesini rehberimizden dinliyoruz.. Molamızın ardından yöreden ayırılıyor ve aracımızla Bergama Dağ Köyleri arasından ilerleyerek, Dikili’ye bağlı Nebiler Köyü’nde bulunan Aşıklar Şelalesi’ sine ulaşıyoruz. Şelalenin döküldüğü yere kadar keyifli bir yürüyüş yaparak yorgunluk kahvelerimizi yudumluyor ve rehberimizden efsanelere konu olmuş aşk hikayesini dinliyoruz. Birlikte geçirdiğimiz keyif dolu bir günün ardından İzmir’e dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Dönüş güzergahımız üzerinde, bölgenin en değerli yer altı zenginliklerinden birisi olan Onyx taşından el emeği olarak üretilen doğal güzellikleri görmek ve tanımak için bir Onyx atölyesine misafir olacağız. İşin ustalarının anlatımlarını dinledikten sonra vereceğimiz alışveriş molasını da tamamlayarak sonra yaklaşık bir buçuk saatlik bir yolculuktan sonra, İzmir’e ulaşıyoruz.